Calvary



Calvary
imdb74
2014

"İnanç Çoğu İnsan İçin Ölüm Korkusudur ve
Eğer sadece buysa inancın, Kaybetmen de kolay olur!"

Yılın Diyalog Başyapıtı
Yılın Trajedisi




- Yaşlandığını nasıl anlarsın biliyor musun?
- Nasıl?
- Etrafındaki insanlar ölüm hakkında konuşmamaya başlarlar...


Japon bir yazar intihar etmiş. Ve ardından kendinden önce intihar eden tüm ünlülerin adını yazmış.
Bunlar arasında "İSA" da varmış...

* Sinema tarihinin önemli epik mizahlarından birine sahip film:
"Evet ben ateist bir doktorum. Ne kadar klişe değil mi. Ve Ateist doktor repliklerim var...

Ağır Spoiler:

* Sinema'nın kurallarına uyan bir film Calvary. Ama üç hata yapıyor. Film seyircinin sinema koltuklarına oturmadan daha öğrendiği bir gizem ile başlıyor. Günah çıkarma kabininde "Bir hafta sonra pazar günü sahilde seni öldürücem" diyor biri. Sebebini de söylüyor: "Klise'de bir rahip tarafından tecavüze uğradım. Sen temiz ve iyi bir rahipsin. Seni öldürücem ve bu dikkat çekecek bir cinayet olacak..."



Bundan sonra gelişme bölümünde, Silah isteyen entellektüel bir yazar, Eşi tarafından altadılan bir kasap, Zenci sevgilisi tarafından dövülmekten hoşlanan histerik bir kadın, Cinsel ilişkiye giremediğinden dolayı kafayı yemiş ve bu yüzden askere yazılmak isteyen bir pornocu, acı dolu trajik hikayeler anlatan bir doktor, ukela ama bir o kadar da zengin bir teşhirci (Milyon dolarlık tabloya işediği sahne komikti) ,  kasabayı çok iyi bilen ama para karşılığı genç bir erkekle ilişkiye giren bir polis şefi, ekonomide bunalmış salak, rahipleri sevmeyen bir bar sahibi. Tüm bunlar Rahibimizi pazar günü öldürecek kişi olabilir.



Filmin yan hikayesi olarak Rahibin kızı geliyor. İntihar etmiş. Elini boyuna değil yan kesmiş ve böylece pıhtılaştığı için kan ölmemiş. Babasını seviyor ama bir o kadar onu yalnız bıraktığı için kızgın. Baba ona gene felsefe yapıyor:
"güvende hissettirenin, mutlu hissettirenin nesnelerin dışarıdaki somut varlıklar değildir.
 Varlıklarını içimizde hissedebilmemiz " gibi şeyler söyler.

Filmde çok güzel vurgulanan bir gerçek var:  Dinin itibarını kurtarmaya çalışan iyi niyetli din adamları olsa da, dinin öncesinde yarattığı kötülüğün bedelini birileri ödemek zorundadır.
Rahibimiz doktorun dediği gibi İsaya benzer bir harakette bulunur ve bu günahın bedelini ödemek için bile bile ölüme gider, yani intihar eder.

Filmin yeşil ve gri yoğunluklu atmosferinde ölüm sahnesi filmin akışına ters gidecek kadar vahşice seyirciye yansıtılmış. Bu filmin ikinci büyük hatasıydı.

Bu film sadece bir diyalog filmi değil, tam bir diyalog başyapıtı.

Filmin üçüncü hatası: Köpeği kim öldürüdü lan!




Filmi güzel yapan ise filmin temelindeki pedofili - çocuk istismarını anlatırken, kendi yardımcısı çocuğun resim konusunda çok yetenekli olduğunu görmesi - tesadüfen beraber yürüdükleri bir kız çocuğun babasının onları gördüğünde rahibi direk ön yargı ile pedofilmiş gibi davranması. Rahibin bu olaylarda hep aydınlanma yaşaması.




Filmi muhteşem yapan ise dinin insanların ihtiyaçlarından biri olduğunun vurgulanması.
Düzgün bir hayatı ve işi olan adamın eşinin gözleri önünde ölmesinin ardında.
Bir kıza tecavüz edip, öldüren ve hatta onu yiyen gencin vicdanını rahatlamasının engellenmesinde
"Ona cennete gidemeyeceğini söylüyor"
Zengin adama her şeyin para olmadığını hatırlatmasında.
Yaşlı bir entellektüelin son günlerinde.
Ama bu kadar kirlenmiş bir din ile bunların gerçekleşemeyeceğini de anlıyor


Filmin temel dokularından biri de af etmek üzerine. Bile bile ölüme giden rahip kızından af diliyor. Son bir telefon görüşmesi yaparak. Ve af etmek bir erdemdir diyor. Daha güzeli filmin son karesi babasını öldüren adamı ziyaret eden kızını gösteren sahne... Büyük ihtimalle kızı da onu af edeceğini söylemek için orada....

.

Hiç yorum yok: